Yaşam
Ichigo Ichie, Anı Yaşamanın Japoncası:

Yaşamanın tadını, deneyimlediğiniz hiçbir anın tekrarının olmadığını bilerek çıkarmak için Japonlara kulak verin.

31.03.2020 / SUPPLIO
Supplio.net

‘Anı yaşa’ sık sık karşımıza çıksa da aslında genellikle çok fazla uygulayamadığımız bir tavisye. Bu da, yaşadığımız anların keyfini çıkarmayı unutarak onları bir daha asla tekrarlanmayacak bir şekilde sonsuza dek kaybetmemize neden oluyor.

The Book of Ichigo Ichie adlı kitapta bahsedilen “Ichigo Ichie” felsefesi, hayata tam bu şekilde, gözümüzü açtığımız her yeni günün ve sevdiklerimizle geçirdiğimiz her anın eşsiz bir değere sahip olduğunu hatırlamamızı öneren bir bakış açısıyla yaklaşıyor.

Ichigo Ichie’yi Türkçe’ye “hayatta bir defa” olarak çevirmek mümkün. Kökleri Zen Budizmi’ne dayanan bir öğreti olan Ichigo Ichie, 16. yüzyılda ortaya çıkan ve katılanların ana odaklanmasını sağlayan ritüelleri içeren geleneksel Japon çay seremonileriyle de bağlantılı. Anın değerinin farkına varmak bize daha mutlu bir yaşamın da anahtarını sunuyor, çünkü bütünüyle anda yaşamak, geçmişin ağırlığını ve geleceğin endişelerini hissetmemizi de bir bakıma önlemiş oluyor.

Hayatımızın bize sunduğu her bir anı değerli bir hediyeymişçesine yaşayabilmek için The Book of Ichigo Ichie’de sunulan on prensip şunlar…

Özel anları ertelemeyin, çünkü her bir fırsat aslında kendini bize sadece bir kez sunar ve eğer onu benimsemezsek sonsuza dek kaçırmış oluruz.

Her bir anı hayatınızda bir kere gerçekleşecek gibi yaşayın. Sevdiklerinizle yaptığınız her bir görüşmenin eşsiz ve tek olduğunu unutmayın.

Şimdiki zamanı yaşayın. Geçmiş ve gelecek hakkında kaygı duymak çoğu zaman tamamen faydasızdır çünkü ne olanları değiştirebilir, ne de neler olacağını bilebilirsiniz. Yaşayabileceğiniz tüm olasılıklar yaşadığınız o andadır.

Daha önce yapmadığınız bir şeyi yapın. Einstein’ın da dediği gibi sürekli aynı şeyi yapıp farklı sonuçlar almayı bekleyemezsiniz. Kendinize unutulmaz anlar yaratmak için yeni deneyimlere kucak açın.

Meditasyon yapın. Meditasyon size hayatın mucizevi yönlerini keşfetme şansını tanır. Günlük koşturmanın biraz olsun dışına çıkmak bile size yeni kapılar açar.

Beş duyunuza odaklanın. Dinleme, izleme, dokunma, tatma ve koklama duyularınızın tümünü geliştirmeye çalışın. Bu yaşadığınız anların zenginliğini daha iyi algılamanıza, etrafınızdaki kişilere daha fazla empatiyle yaklaşabilmenize olanak verir.

Tesadüflerin farkına varın. Onlar bize evrenin gönderdiği mesajlar gibidir. Hatta hayatın sunduğu bu sihirli anları bir günlüğe not edin ve onları fark etme yeteneklerinizi güçlendirin.

Her bir toplantıyı bir parti gibi düşünün. Olağanüstü şeyler deneyimlemek için, doğumgünü, tatil ya da bir seyahat gibi özel koşulları beklemeyin. Siz istedikçe her gün bir kutlama gibi geçebilir!

Eğer olandan memnun değilseniz, farklı bir şey yaratın. İnsanlar doğası gereği değişkendir ve kendilerini diledikleri kadar yeniden yaratma gücüne sahiptir. Yaşadığınız gerçekliğin çok sıradan olduğunu düşünüyorsanız, elinizde her zaman başka bir gerçeklik yaratma şansınız olduğunu unutmayın.

Özel anların peşinden koşun. Bu konuda ne kadar deneyim kazanırsanız, elde ettiğiniz sonuçlar sizi o kadar mutlu edecektir!

Diğer Haberler
Yaşam
01.04.2020 / SUPPLIO
Yaşam
01.04.2020 / SUPPLIO